Denetimsiz Kalan Mahallelerdeki Kedi Ve Köpeklere Ne Olacak?

16 Yıllık Hayal Bir Vesile İle Gerçek Oldu;

16 yıl önce bir köpeği bulup yardım etmesi ile hayatı değişen Hekim, 3 çocuk babası ve prefabrik ev üretimi yapan bir fabrikanın da sahibi. Hayatının değiştiği o günden sonra ormanlık alanlarda muhtaç hayvanları, el verdikçe beslemeye devam etti. Bir gün yine onun gibi ormanda köpekleri besleyen Şazene Elik ile yolları karşılaştı.

 

Köpekleri düzenli olarak besleyen Şazene Elik, bir gün kolunu kırar ve beslemelere çıkamaz. Çaresizlik içinde Ünal Bey’in kapısını çalarak, ormanda ki beslenmeye muhtaç, onun yolunu gözleyen köpekler için yardım talebinde bulunur. Ünal Hekim hemen teklifi kabul eder. 

Hekim, ormanlık alanda ölmüş annelerini emen yavru köpekleri gördükten sonra işi ciddi anlamda büyütmeye karar verir. Bu iş için 5 kişiyi sigortalı olarak işe alır ve köpekler için yemekler pişmeye başlarlar. Pişen yemekler kovalara konularak, dağıtım için alınan minibüs ile sevkiyat başlar. 

Aş evlerinin 24 saat faal olduğunu söyleyen Hekim, günde ortalama 2 bin 500 köpeği beslediklerini söylüyor. Sadece besleme değil, hasta, yaralı olan hayvanlar için de ellerinden geleni yaptıklarının altını çiziyor. Bu yardımların Allah rızası için yapıldığını, bu işin kendilerine huzur verdiğini söylüyor. Türk milleti olarak kedi ve köpeklerin haklarını tam olarak bilmediğimizi belirten Hekim, kendilerine kızanların da, teşekkür edenlerin de olduğunu söylüyor.

 

Hayvana uygulanan şiddetin, insan olmanın kıymetini bilmediğinden kaynaklandığının da altını çizen Hekim, kedi ve köpeklerin sofralarda hakkı olduğunu onlarında hayatınızda yeri olmalı, onların sadakacı olmadığını ekliyor. “Biz onlara Allah’ın gönderdiği rızkı taşıyan birer kargocuyuz. Hayvana uygulanan şiddette sorun eğitim ile alakalı. Sokağında ki kedisi köpeği aç olan insanlar, asla huzurlu yaşayamazlar” diyor.

Tıpkı insanlar gibi onların da haklarının olduğunu, evlerde ki sofralarda onların da beslenecek rızklarının olduğunu söyleyen Hekim, “onların beslenmemesi, insanlık ayıbı ve huzur kaçma nedenidir” diyor. Her mahallede farklı görevleri yapan insanlar olduğunu, aynı şekilde mahallelerde kedi ve köpek ile ilgilenen sorumlu ve görevlileri birilerinin olması gerektiğini vurguluyor.

 

Diğer tarafta 2 çocuk annesi Şazene Elik var. Kızının bir gün okuldan gelirken çöpe atılmış halde olan uyuz bir köpeği alıp, ona getirmesiyle hayatı değişmiş. Sonrasında köpeği tedavi ettirip, onunla yaşamaya başlayınca, tam bir hayvan sever olmuş. 

Köpek aş evinin bulunduğu alanı tanımlarken; “burada herkesin yüzünde bir huzur, mutluluk ve güzellik görebilirsiniz. Benim de hayalim buydu. Çoğu zaman ormanda besleme yaparken “Allah’ım, bana güç ya da imkan ver” diye sürekli dua ettiğini, bu dualarının kabul olduğunu ve kısa süre sonra Ünal Hekim ile yollarının kesiştiğini anlatıyor.

Kolunu kıran Elik, ağlayarak Ünal Bey’e gelip yardım istiyor. Ünal Bey de ona “bir yer kursak, bize destek olabilir misiniz?” diyor ve Elik’in hayalleri, duaları o an gerçek oluyor. Sabah erkenden alana geldiğini ve bütün gün bu iş ile uğraştığını söyleyen Elik, “hayvanlara şiddetin son dönemde artığını görmekteyiz. Bunu onlara bir lokma yemek, bir yudum sevgi vererek ortadan kaldırabiliriz. Onların başka bir şeye ihtiyacı yok” şeklinde duygularını ifade etti.

 

Kendisinin güzellik uzmanı olduğunu, ancak işini gücünü bırakıp kendini köpeklere ve onların bakımına adadığını söyleyen Elik, elinin hiç dara düşmediğini, bir şekilde geçindiğini ve çok daha huzurlu ve mutlu olduğunu söyledi.